Süreç Odaklı Yaklaşım: "Nasıl" Yaptığımız, "Ne" Yaptığımızdan Daha Değerlidir
Bizim için mükemmel çizilmiş bir resimden daha değerli olan şey, çocuğun o resmi yaparken hissettiği heyecan, denediği farklı renkler, karşılaştığı bir sorunu çözme şekli ve kendi eserini yaratmanın verdiği özgüvendir. Hata yapma korkusu olmadan, özgürce denemelerine olanak tanıyan bu yaklaşım, onların ileriki yaşamlarında da cesur ve girişimci bireyler olmalarının temelini atar.
Öğretmenin Rolü: Cevap Veren Değil, Soru Soran Rehber
Öğretmenlerimiz, kendilerini her şeyi bilen bir otorite olarak değil, çocuklarla birlikte öğrenen birer yol arkadaşı olarak konumlandırır. Bir çocuğun projesine "Böyle yap" diyerek müdahale etmek yerine, "Acaba bu parçayı başka nasıl kullanabiliriz?" veya "Bu renkleri karıştırınca ne olacağını merak ettim" gibi sorularla onların düşünce süreçlerini derinleştirirler. Bu rehberlik, çocuklarımıza kendi cevaplarını bulma ve kendi öğrenme süreçlerinin sahibi olma gücü verir.
Hazırlanmış Çevre: Merak Uyandıran Atölyeler
Sınıflarımız ve atölyelerimiz, çocuklarımızın merak duygusunu sürekli canlı tutacak şekilde, özenle tasarlanmıştır. Onlara ne yapacaklarını söyleyen tek fonksiyonlu oyuncaklar yerine, hayal güçlerini kullanarak yüzlerce farklı şeye dönüştürebilecekleri "açık uçlu" materyaller sunarız. Ahşap bloklar, doğal malzemeler, geri dönüşüm ürünleri, killer ve boyalar... Tüm bu materyaller, çocuklarımızı standart cevapların dışına çıkmaya ve kendi özgün çözümlerini yaratmaya davet eder.
Minikeller'de amacımız, çocuklarımızı sadece bilgiyle donatmak değil, onlara hayat boyu kullanacakları en değerli yetenekleri kazandırmaktır: Yaratıcı düşünme, problem çözme, merak ve kendine güven.